TBMM Uzlaşma Komisyonu'nda "özel hayatın gizliliği ve korunması" başlıklı maddenin görüşülmesi sırasında, bu özgürlüğün sınırlarının çizildiği fıkra üyeler arasında "Genel ahlak" tartışmasına yol açtı. CHP ve BDP, "ülkeden ülkeye, hatta kişiden kişiye değişir" diyerek genel ahlak kavramının metne konulmasına karşı çıkınca komisyonda, soyunarak gerçekleştirdiği protesto eylemleriyle tanınan Ukraynalı Femen grubunun örnek gösterildiği renkli diyaloglar yaşandı. Komisyon "kişi hürriyeti ve güvenliği"ni düzenleyen maddenin görüşülmesi sırasında ise BDP ile MHP arasında Kürtçe restleşmesine sahne oldu.
"ENGİZİSYON HUKUKUNA GERİ DÖNDÜK"
Edinilen bilgiye göre toplantıda CHP, "Kişi hürriyeti ve güvenliği" maddesinde tutukluluk süresinin soruşturma aşamasında 6 ay, kovuşturma aşamasında 2 yıl olmasını istedi. AK Parti ve MHP ise terör, uyuşturucu gibi çok sanıklı davalarda bu sürelerin yeterli olmayacağını "hakim ve savcıların elini bağlayacağını" savunarak madde metninde süreye yer verilmesine karşı çıktı. CHP "Başka ülkede olsak belki süre konulmasına gerek yok ama burası Türkiye ve biz Türkiye için anayasa yapıyoruz. Burada insanlar 3,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra bile hala delil toplanamadığı gerekçesiyle serbest bırakılmıyor. Yaşanan gerçekleri görmezden gelemeyiz. Türkiye'de hukuk şu anda engizisyon hukukuna dönüşmüş vaziyette. O nedenle anayasaya bu süreleri koymak durumundayız" diyerek talebinde ısarcı oldu. Bunun üzerine maddenin ilgili fıkrasının görüşmeleri "Adil Yargılanma" maddesi görüşmelerine kadar ertelendi.
"TERCİH EDİLEN DİL" RESTLEŞMESİ
Komisyonda "Kişi hürriyeti ve güvenliği" maddesinin, yakalanan kişiye bildirimde bulunmayı düzenleyen 4. fıkrasının görüşmeleri sırasında ise MHP ile BDP'li üyeler arasında tansiyon birden yükseldi. BDP, tutuklanan kişiye bildirimin ve haklarının okunmasının "tercih ettiği dilde" yapılmasını istedi. MHP kanadı "Sizin burada amacınız millet içinde yeni bir milleti inşa etmenin taşlarını döşemek. Biz buna izin vermeyiz" diyerek BDP önerisine karşı çıkınca BDP'li Ayla Akat Ata ile MHP'li Oktay Öztürk arasında sert tartışma yaşandı.
KOMİSYONDA "HODRİ MEYDAN" SESLERİ
BDP'li Ayla Akat Ata, "Ya bunu böyle geçirirsiniz ya da etrafınızdaki ülkelerin haline bakın; aynısını burda da yaşarsınız" restini çekti. MHP'li Öztürk ise Ata'ya, "Hodri meydan! Yüreğiniz yetiyorsa aklınızın arkasındaki koyun ortaya, yapın bunu. Hak verilmez alınır. Bu milletin içinden başka bir millet çıkartmanıza izin vermeyeceğiz" karşılığını verdi. CHP'li komisyon üyelerinin de BDP'lilere, "Eğer burada amacınız adamın derdini anlatması ve durumunu anlamasını sağlamaksa bunun bir yolu bulunur. Ama yok amaç Türkçe'yi kullanım dili olmaktan çıkartmaksa biz de buna izin vermeyiz" tepkisini göstererek AK Parti ve MHP'nin yanında yer alması üzerine sözkonusu 4. fıkranın görüşmeleri de ileri bir tarihe bırakıldı.
FEMİNEN ÖRNEK OLDU
Komisyonda daha sonra "Özel hayatın gizliliği ve korunması" başlıklı 10. maddeye ilişkin yazım alt komisyonunca hazırlanan taslak metin ele alındı. Yürürlükteki anayasa "Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması" gerekçesiyle özel hayata müdahaleye imkan tanıyor. Yani bu gerekçelerle kişilerin üstleri, evleri, eşyaları aranıp, el konulabiliyor. CHP ve BDP yeni anayasada madde metninde "genel ahlak" kavramının yer almasına karşı çıktı. AK Parti ve MHP'nin bu kavrama yeni anayasada da yer verilmesi konusunda ısrarcı olması üzerine toplantıda üyeler arasında şu ilginç diyalog yaşandı:
CHP'li Rıza Türmen: Ahlak kavramı toplumdan topluma değişebileceği gibi aynı toplum içinde bile farklı farklı ahlak algısı olabilir. Aynı ülkede kişinin kolsuz giymesi bir yerde gayet normal karşılanırken, başka bir şehirde ahlaksızlık kabul edilebiliyor. Kişiden kişiye bile değişecek böyle bir kavram gerekçesiyle insanların özgürlüklerine müdahaleye imkan tanınmamalı.
MHP'li Oktay Öztürk: Herkes kafasına eseni yaparsa otorite kaybolur. Sınırsız özgürlük keyfiliğe yol açar. Toplumsal sözleşme dediğimiz bir hadise var. Herkesin kendi isteklerinden özgürlüklerinden feraget etmesiyle bu düzen sağlanıyor. Toplumun ortak paydası da ahlaki değerleri oluşturuyor. Zina suç mu? değil. Ceza kanunlarında suç sayılmıyor. Ama bir kadını fuhuşa zorlarsanız işte bu genel ahlaka aykırı olur.
CHP'li Süheyl Batum: Fuhuş zaten suç, gözaltı da olur arama da. Genel ahlaka uyacak bir örnek gösterin
AK Partili Mehmet Ali Şahin: Avrupada çıplak gösteri yapan bir grup (Femen) var. Bu hanımların üstlerini çıkartarak gösteri yapmaları Avrupa'da genel ahlaka aykırı sayılmıyor. Bunlar bizim ülkemize de geldiler. Polis önceden haberini almıştı. Göğüslerini açmasınlar diye polis eyleme izin vermedi. Genel ahlak anlayışımıza uygun olmadığı için polis müdahale etti. İşte bunun için genel ahlak kavramı anayasada olmalı.
CHP'li Süheyl Batum: Bu iş genel ahlaka değil kamu düzenine girer. Çünkü bu hanımlar Beyoğlu'nun ortasında göğüslerini açsa 'Ben de göreyim, seyredeyim' diye millet birbirini yer.
Short link: Copy - http://whoel.se/~YAAAi$19S