Demiryolu inşaatının başladığı 2010 yılından bu yana kaç kişi tarafından kaç kez bitiş tarihi konusunda vade verildiğini artık hesaplayamıyorum.
Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, bu işe adeta baş koymuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da her aşamasını yakından takip ettiğini biliyoruz. İstanbul-Ankara arasını üç saatte alacak Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinden söz ediyorum. YHT'nin 29 Ekim 2013 tarihinden itibaren İstanbul-Ankara arasında tarifeli seferlere başlayacağı açıklanmıştı. Olmadı, bitmedi. Vade devamlı uzadı.
Önceki gün Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, “Mayıs ayının ikinci yarısında İstanbul-Ankara seferleri başlayacak” dedi. Yaklaşık iki aydır deneme seferleri düzenleniyor. Önceleri gece yarısı yapılıyordu. Artık gündüzleri de İzmit sahilinde tren görebiliyoruz. Belli ki son aşamaya gelindi. Bakan’ın söylediklerini de göz önüne alırsak 19 Mayıs bayramında trene bineceğimizi varsayabiliriz.
YHT ile İzmit-Ankara yolculuğu 2,5 saat, İzmit-İstanbul yolculuğu ise 35 dakika sürecek. Hızlı trenin İstanbul'da son durağı Pendik. Bu istasyonda indikten sonra metro ile Üsküdar'a kadar gidebiliyor, Marmaray ile karşıya geçebiliyorsunuz. Yani İzmit’ten yola çıkıp yaklaşık 1 saat içinde Sirkeci’ye, Yenikapı'ya ulaşabileceğiz.
YHT Kocaeli'de sadece Gebze ve İzmit'te duracak. İlimizde Derbent, Derince, Yarımca, Hereke gibi beldeler eskiden treni yoğun olarak kullanırdı. Pekçok kişinin ev-iş-okul düzeni tren ile ulaşım üzerine kuruluydu. Hızlı Tren'in her istasyonda durmasını beklemek yanlış. Ama ara istasyonların aktarma yapmasına olanak verecek İstanbul-Adapazarı arasında banliyö tren de bir an evvel devreye girmeli.
Bakanlık hızlı tren seferleri başlayınca rehavete düşüp, bu konuyu savsaklayabilir. Kent yöneticilerinin Ankara'da bu işi takip etmesi gerekiyor.
Helal olsun Femen grubuna
“Femen” adı verilen aktivist grup, Ukrayna'da kuruldu. Genç kadınlardan oluşuyor. Dünyanın neresinde insan haklarına aykırı, çevreye zararlı bir durum varsa cesurca protesto ediyorlar. Bu genç ve güzel kadınlar protestolarını, üzerlerindeki giysileri çıkartıp, çıplak hâlde gerçekleştiriyor.
Femen grubuna, özellikle Müslüman ülkeler çok tepki gösteriyor. Geçen yıl, bu grubun üyeleri, Tunus'ta basit bir eylem yüzünden tutuklanmış, uzun süre cezaevinde tutulmuşlardı.
Mısır'da askeri darbe ile devrilen Müslüman Kardeşler de vücutlarını sergileyen Femen üyelerine karşıydı. Ama Mısır'da askeri darbe yönetimi, yüzlerce muhalif hakkında uyduruk yargılamalarla idam kararları verince, bu haksızlığa tepki koyarak dikkat çekme görevini de yine Femen kızları üstlendi. Femen üyesi, üç genç kadın Paris'te vücutlarına Arapça yazılar da yazarak soyundu, bütün dünyanın dikkatini çekti. Oysa Femen'in şimdi uğruna eylem koyduğu Müslüman Kardeşler, Mısır'da kadın haklarını geriletmiş, bunu protesto eden Femen'i de aforoz etmişti.
Eylemci ruh böyle bir şeydir. Türkiye'de sosyetik solcular, aydınlar, feministler, elitler hâlâ Mısır'da askeri darbenin haksız idam kararlarına tavır koyamıyorlar. Ama Femen kadınları Müslüman Kardeşler'e yapılan haksızlığı protesto edip, dünyaya duyurmak adına çaba sarf edebiliyorlar.
Müthiş bir final olacak
Toplum olarak futbolu seviyoruz, takip ediyoruz. Ben her fırsat bulduğumda stadyuma gider izlerim, televizyonda maç yayınını hiç kaçırmam. Bu oyuna meraklıysanız, keyfin zirvesine Şampiyonlar Ligi'nde ulaşıyorsunuz.
Salı ve Çarşamba geceleri Şampiyonlar Ligi yarı final maçlarını televizyondan izledim. İlk önce Bayern Münih ile Real Madrid Almanya'da karşılaştı. Real Madrid “Yenilmez” denilen Bayern'i kendi evinde deyim yerindeyse evire çevire yendi. 4-0'lık galibiyetle adını finale yazdırdı.
Çarşamba gecesi de Londra'da Chelsea ile Atletico Madrid çarpıştı. Türk futbolseverler için milli oyuncumuz Arda Turan'ın takımı Atletico'nun ayrı bir önemi var. Londra'daki maç müthiş bir çekişmeye sahne oldu. 0-0'ın rövanşında iki takım da defansı sağlam tutmak istiyordu. Chelsea 36'ncı dakikada eski Atletico'lu Torres'in ayağından golü bulunca oyun açıldı. Atletico devre biterken beraberliği yakaladı. İkinci yarıya ise fırtına gibi girip 3-1'lik skorla final biletini kaptı.
Arda Turan takım ortalamasının altında oynadığı maçta son golü atarak bizleri sevindirdi.
Yarı finale kalan dört takım arasında gerçekleşebilecek bütün final eşleşmelerinin özel bir hikâyesi olacaktı. Ama bence şimdi en ilginç, en özel eşleşmeyle karşı karşıyayız. 24 Mayıs Cumartesi gecesi aynı şehrin iki takımı komşu ülkenin başkenti Lizbon'da oynayacak. Kralın takımı Real ile halkın takımı Atletico kozlarını paylaşacaklar.
Atletico Madrid Arjantinli teknik direktörü Simeone'nin yönetiminde bu yıl büyük işler yaptı. İspanya Ligi'nde son üç haftaya lider giriyor, Şampiyonlar Ligi'nde 40 yıl sonra final oynayacak.
Real Madrid'in gücü tartışılmaz. Onlar da Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı çok istiyorlar. Hele hele ezeli rakipleri karşısında kazanmak çok daha önemli...
Daha üç hafta var ama şimdiden bir yerlere not etmek lazım. 24 Mayıs Cumartesi gecesi televizyon başından kalkılmaz…
Via: ozgurkocaeli.com.tr
Short link: Copy - http://whoel.se/~YXLuO$55G