Midemi bulandırıyorsunuz!
"PEKİ bizim protestocu hanımlar niçin soyunmazlar acaba? Hem solcu olup hem de örf ve âdetlerimize saygılı oldukları için mi yoksa güzelliklerine güvenemedikleri için mi? Hanım hanım gazete basıp sana da haber değeri versin!"
Bu satırlar dün çok satan bir gazetenin (Sabah) üçüncü sayfa yazarı tarafından yazıldı (Engin Ardıç)... Aslında yazı Ukrayna'daki "kapitalizm karşıtı kadınlar örgütünü" eleştiren bir yazı... Ama zatı muhterem dayanamamış bizim buralara da getirmiş mevzuyu. Solculara, siyaset yapanlara, sesini yükseltenlere "Kıçınızı açın" diyor. Açın ki haber olasınız. Bu arkadaşın ne ilk seksist esprisi ne de son.
Tabii o ve benzerleri buna "espri" diyorlar, ben iğreniyorum. Daha önce kadınların öpülerek adam edileceklerini ima eden yazısını hatırlıyorum. Yine protestocularla ilgili bir meslektaşına, "Öpseydin yumurta atmazlardı" demişti.
Medyadaki bu yaygın kadını aşağılayan tutumu biliyorum, içinde mücadele veriyorum çünkü. Yaklaşık 6 yıl böyle bir yazı işleri masasında oturdum. Yapılan esprileri, birinci sayfa güzellerinin seçimini, kadınlara bakış açısını, kötünün içinde iyi olmayı becerebilen tek tük erkek meslektaşlarımı da biliyorum. O zihniyeti biliyorum çünkü...
Ve basit bir şey söylüyorum aslında.
Kadını aşağılayamazsınız! Yapamazsınız beyler!
Yaptırmayız!
*
Bugün kıçımızı açmayı öneren bu köhnemiş, mide bulandırıcı, maço zihniyet ve espri anlayışı ne yazık ki medyanın genlerine işlemiş. Kadının sadece vücuduyla bir yerlerde olmasını istiyorlar, işlerine o geliyor çünkü... Malum o konuda yardımlarına koşan yüzlerce hemcinsim de var.
Mümkünse soyunalım sadece, başka bir işe yaramayız zaten...
Benim merak ettiğim, niye kimse dur demiyor?
Örneğin kadın siyasetçiler, bırakın siyasetçiyi, yıllardır kurt sofralarında var olmaya çalışan kadınlar, medyadan, iş dünyasından, niye daha yüksek çıkarmıyoruz sesimizi?
Önemsemiyor muyuz, yoksa oyunu kurallarına göre oynamayı çoktan öğrendik mi... Öğrettiler mi?
Örneğin, Güler Sabancı diyemiyor mu: "Ben kadının öpülerek adam edileceğine inanan yazarların olduğu, kadının kıçını açmasının önerildiği bir gazeteye ilan vermiyorum kardeşim!" Ya da Ümit Boyner, "Biz yıllardır aça aça mı bu noktaya geldik kardeşim, protesto ediyorum" diye çıkışamıyor mu?
Ülkenin durumu ortada... Kadının da durumu ortada... Her geçen gün şiddetin arttığı, Aile Bakanı Fatma Şahin'in nereden nereye koşuşturacağını bilemediği, birbiri ardına önlemler açıkladığı şu günlerde... Kadınlar öldürülüyor, kadınlar tecavüze uğruyor memleketimde...
Ve kendini zeki sanan bir "entelektüel" yazar, "Kıçınızı açsanız yeter" diyebiliyor. Ve ona da gazeteci deniliyor, bana da örneğin.
Midem bulanıyor!
O gazetenin kadın yöneticileri, yazarları ne hissediyor biliyorum aslında, daha önce ben de yaşadım, aynı çatı altında olup da eleştirememenin dayanılmaz ağırlığını... Yine de ses çıkarmak lazım!
Kadını sadece bir et parçası gibi gören zihniyete, "kadın" denilince hayalinde bir çift meme canlanan o ilkel ve sapık bakış açısına dur demek zorundayız!
En azından sesimizi çıkarmalıyız! Sus demeliyiz, yoksa o ve onun gibiler engin fikirlerini yaymaya devam edecekler...
O gazetenin sahibi ve erkek yöneticileri, "Adam süper küfrediyor, çok okunuyor" falan diye düşünüyorlarsa, kendilerinin de suça ortak olduğunu hatırlatırım. Bir de eşlerine, kızlarına falan sorsunlar acaba onlar ne düşünüyor diye... Engin Ardıç çok satan bir gazeteden kadın düşmanlığı yaymaya, nefret suçu işlemeye devam ediyor ve bunun bahanesi, çok okunuyor olması olamaz! (Medyatava)
ANAHTAR KELİMELER
Via: kazete.com.tr
Short link: Copy - http://whoel.se/~L239D$Tn