Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Müslüman konferansına FEMEN üyelerinin başrolünde olduğu skandal damgasını vurdu. Çıplaklıklarıyla ön plana çıkan ama protestoları pek de hatırlanmayan FEMEN skandal bir protestoya imza attı.
PROVOKASYON: FEMEN ÜYELERİ SAHNEYİ BASTI
İki FEMEN üyesi kadın, üstleri çıplak biçimde sahneye fırladı, "Kimse beni köleleştiremez" diye bağırmaya başladı.
O sırada kürsüde bulunan iki imam ise ilk başta ne yapacağını şaşırdı, sonra ise kürsüden uzaklaştı. Görevlilerin müdahale etmesi sonucu 2 FEMEN üyesi kadın sahneden indirildi.
Köleleştirildiğini iddia eden bu kadınlar İslam'ın kadına ne kadar değer verdiğini eğer idrak edebilselerdi böylesine utanç verici bir duruma düşmezlerdi.
İşte İslam dininde kadının yeri:
Kadının İslâm'daki yeri, feminizmin yayıldığı 20'nci asra kadar adeta diğer dinlere mensup kadınlara parmak ısırtmıştır.
Gerek Kur'ân-ı Kerim'e, gerek Peygamber Efendimiz'in uygulamalarına, gerekse İslâm tarihine baktığımızda, her zaman, her yerde karşılaşılabilecek, fertlerin hatasından kaynaklanan bir takım suistimaller dışında, kadının en büyük mevkii İslâm la kazandığı görülür.
Kadınlar, altıncı asrın sonlarına kadar içinde bulundukları toplumlar tarafından daima sömürüldüler. Ancak İslam güneşinin doğuşuyla birlikte, kadınlar da O’nun aydınlığından faydalanarak gerçek kimliklerine kavuştular.
Tarih boyunca taşımak zorunda kaldıkları kölelik zincirlerini kırıp attılar. İslam nurunun altına sığınan kadınlar, şehevî duyguların elinde oyuncak olmaktan kurtularak, toplumun kalkınmasında, gelişmesinde ve huzurunda etkin bir rol üstlendiler.
Müslümanlıkta kadın sultandır. Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet’te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa, en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.
İslamiyet’te geçim yükü erkek ve kadın arasında paylaştırılmamıştır. Bir erkek, hanımını tarlada, fabrikada veya herhangi bir yerde çalışmaya zorlayamaz. Eğer kadın isterse ve erkek de razı olursa, kadın kendine uygun bir işte çalışabilir. Fakat, kadının kazancı kendisinindir.
Müslüman kadının ev işi yapması bir ihsandır, çok sevaptır. Yapmazsa, günaha girmez. Zorla yaptırılamaz. Resulullah (S.A.V.) efendimizin zamanından bugüne kadar, Müslüman kadınlar bu ihsanı yapmıştır.
Via: ulkehaber.com
Short link: Copy - http://whoel.se/~LrOSN$6JJ